Çözülme/Ayrışma/Dağılma.
Dissosiyasyon ve Dissosiyatif Bozuklukları Anlamak
Çözülme/Ayrışma/Dağılma. Dissosiyasyon ve Dissosiyatif Bozuklukları Anlamak. Dissosiyasyon; kişinin psikolojik, nörobiyolojik, varoluşsal, kültürel ve tarihsel bağlamda ‘tam bir ben’ olamamasının evrensel dilidir. Bilgiyi işlememek veya tepki vermemek için bir emir ve taleptir. İnsan deneyimindeki bilinmezliklerin ve kaosun dayandığı prensiptir. En büyük kabiliyeti kuralları alaşağı etmesi, zaman ve mekân birliğini yok etmesidir. Asıl varlığını tehdit ve travma anlarında gösterse de düş kurma, trans, mistik deneyim, hipnoz, çoğulluk, cinlere kapılma, yabancılaşma, amnezi, histeri, psikoz, varsanı, kendine zarar verme, cinnet, uyku, rüya, kötülük hatta suç ve sanatın içinde gizemli / kaotik görünen birçok deneyimin dayandığı ortak prensibi bize açıklar. Bilmek üzere giden bir yaşam çizgisinde yürüdüğünü zanneden insanın asıl yazgısı, aslında bilgiden kaçmaya çabalamak olabilir mi? Zira bilmemek için görmez, duymaz, unutur, kaçar, oyalanır, göz ardı eder, düş kurar, gerçeklikten vazgeçer. Bedenini ve aklını feda eder, köle olmaya ve delirmeye bile razı olur. Bu kitap, bilmek kadar kendimizi yanıltmaya olan ihtiyacımızın da yaşamın kurucu prensibi olduğunu öne sürmektedir. İnsan neyi, neden bilmek istemez? “Dissosiyasyon hakkında bilgi sahibi olmanın, psikolojik travma yaşayan birçok insanın anlam veremediği deneyimlerinin doğasını kavramasına, iyileşme sürecinde kendine özgü yaratıcı seçenekleri keşfedebilmesine yardımcı olmasını umuyorum...” Bu kitap aynı zamanda psikiyatrik tanılar ve indirgemeci biyolojik açıklamalarla üzeri örtülen psikolojik, sosyal, kültürel ve tarihsel bağlamı görülür kılma çabasıdır.